to+make+a+loud+noise Tyrkisk
4 oversættelser
| Oversættelse | Kontekst | Lyd |
|---|---|---|
|
yüksek sesle gürültü yapmak
almindelig
🇪🇸 The children made a loud noise in the yard.
🇹🇷 Çocuklar bahçede yüksek sesle gürültü yaptı.
🇪🇸 Please don't make a loud noise during the meeting.
🇹🇷 Lütfen toplantı sırasında yüksek sesle gürültü yapmayın.
|
daglig brug | |
|
patlama yapmak
dagligdags
🇪🇸 The fireworks made a loud noise last night.
🇹🇷 Dün gece havai fişekler yüksek sesle patladı.
🇪🇸 The car backfired and made a loud noise.
🇹🇷 Araba patladı ve yüksek sesle gürültü yaptı.
|
uformel | |
|
gürültü çıkarmak
almindelig
🇪🇸 The protesters made a lot of noise outside the government building.
🇹🇷 Protestocular hükümet binası dışında çok gürültü çıkardı.
🇪🇸 The children made noise while playing.
🇹🇷 Çocuklar oynarken yüksek sesle gürültü çıkardı.
|
standard sprog | |
|
yüksek sesle bağırmak
almindelig
🇪🇸 He made a loud noise shouting at the crowd.
🇹🇷 Kalabalığa bağırırken yüksek sesle bağırdı.
🇪🇸 Stop making loud noises during the movie!
🇹🇷 Film sırasında yüksek sesle bağırmayı kes!
|
dagligdags |